Kıbrıs'a su Alaköprü'den gidecek
08 Mart 2011 Salı 01:18
KKTC'nin mevcut su ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılan Alaköprü Barajı'nın temeli atıldı
KKTC'nin mevcut su ihtiyacının karşılanması noktasında hayata geçirilen Alaköprü Barajı'nın temeli Mersin'in Anamur ilçesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle atıldı.
Anamur Şehir Stadı'nda yağmur altında gerçekleştirilen törene yoğun ilgi gösterildi. Burada konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 7 Mart tarihinin aynı zamanda da kendisinin doğum günü olduğunu ifade ederek, böylesine önemli bir olayın kendi doğum gününe denk gelmesinin de ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu anlattı.
Eroğlu, yıllarca hep 'Barış Suyu Projesi'nin hayata geçirileceği umuduyla yaşadığını ve bugün söz konusu hayalin gerçekleştiğine tanıklık etmenin haklı gururunu yaşadığını ifade ederek, projenin hayata geçirilmesinde Başbakan Erdoğan'ın oldukça önemli katkı ve çabaları olduğunu dile getirdi.
"KKTC İLE TÜRKİYE ETLE TIRNAK GİBİDİR"
Projeyle birlikte KKTC'de suya adeta hasret olan toprakların sulanarak verimli hale getirileceğini belirten Eroğlu, "Böylece anavatan Türkiye ile aramızda yeni bir köprü kurulacaktır. Kıbrıs Türkleri, kadirşinastır yapılanları asla unutmaz. Kıbrıs Türk halkı, Anavatanına bağlıdır. Biz et ve tırnak gibiyiz. Bu lafta değil, fiiliyatta da böyledir. Yani Kıbrıs, Türk Milleti'nin çıkarlarını iyi biliyor. Milli davaların amaca ulaşabilmesi için 'milli görüş'e ihtiyaç var. Kıbrıs Türk halkı da böyle düşünüyor.
Bizim için Türkiye anavatandır. 1571-1974 arasında Kıbrıs'a gelip gidenle 1974'ten sonra Kıbrıs'a gelenler arasında hiçbir fark yok. KKTC'nin yaşayıp yücelmesinde, ekonomik olarak güçlenmesi için Türkiye'nin gereken tüm çabayı gösterdiğinden eminiz. KKTC'den bakıldığında Türkiye'nin son zamanlarda ekonomide kaydettiği başarılardan mutluyuz. Bir Türk olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.
"PROJE 'KIBRIS SORUNU'NUN ÇÖZÜMÜNDE ELİMİZİ GÜÇLENDİRDİ"
KKTC'nin ekonomik açıdan oldukça zor günler geçirdiğini hatırlatan Eroğlu, bu noktada da birtakım tedbirlerin alınmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizerek, "Ancak burada şunu unutmamak lazım; KKTC'nin durumu başka hiçbir devlete benzemez. Güneydeki Rum komşularımızın başlıca hedefi; bizim ekonomimizi çökertmek, bu olmasa bile en azından gelişmesini engellemektir" ifadesini kullandı. Bütçedeki açığın çok ciddi boyuta ulaştığını, turizmdeyse istenilen noktaya gelinemediği gibi eğitim alandaki hedeflerin
de tutturulamadığını belirten Eroğlu, 30 bin yatak kapasitesine ulaşılmasının yanında 60 bin öğrencinin ülkede eğitim-öğretim görmesinin en büyük hedefleri olduğunu, bu konuda da Türkiye ile ortak hareket ettiklerini vurgulayarak, 'Barış Suyu Projesi'nin de söz konusu hedeflere ulaşılmasında önemli bir misyon üstleneceğini savundu. Projenin, 'Kıbrıs Sorunu'nun çözümü noktasında masada kendi elini güçlendireceğini iddia eden Eroğlu, herhangi bir anlaşmaya varılması noktasında Türkiye'den gelen suyun, Güney
Kıbrıs'a da verilmesi için gerekli ortamı oluşturacağını vurguladı.
"TÜRKİYE'NİN ETKİN VE FİİLİ VARLIĞINDAN ASLA VAZGEÇMEYİZ"
Derviş Eroğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Ada'da çözüme ulaşılması için biz üzerimize düşeni yapıyoruz. En kısa sürede çözüme ulaşmak istiyoruz. Eğer Ada'daki gerçekler hazmedilirse bu çokta zor olmaz. Bu gerçekler ne mi? Kıbrıs'ta iki halk, iki dil ve iki din var. Yeni devlet kurulurken, eşitlik temel ilke olmalıdır. Türkiye'nin etkin ve fiili varlığı bizim için önemlidir. Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek bir şeyi kabul etmeyiz, böyle bir talepte de bize asla bulunamazlar. Eğer siz bir anlaşma
arayışı içindeyseniz çeşitli çevrelerin de Ada'yı karıştırma hevesi olacaktır. Kıbrıs Türk halkı, nereden nereye geldiğini ve kiminle geldiğini çok iyi biliyor. Biz geçmişte yaşananları unutmadık. Kıbrıs Türk halkı, Türkiye'nin heyecanını, sevgisini ve bağımlılığını biliyor. Zaman zaman değişik sesler çıkabilir, buna itibar edip de Kıbrıs Türklerinin, Türkiye'ye olan sevgisi azaldığı yönünde bir şeyi asla düşünmeyin. Kıbrıs Türk halkı, kiminle bugünlere geldiğini çok iyi biliyor çünkü. Türkiye ile aramızda
var olan sevgi bağlarını koparıp, kardeşliğimizi bozmak isteyenlerin zaman zaman ortaya koydukları ve yazdıkları doğru değil. Ben halkımı biliyorum ve siz de onları çok iyi biliyorsunuz."
"BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEK İSTEYENLER ASLA BAŞARILI OLAMAZ"
Türkiye ile KKTC arasındaki birlikteliği kıskanıp, iki ülkeyi birbirinden ayırıp, kin ve nefret tohumları ekmek isteyenlerin dün olduğu gibi bugün de olacağını anlatan Küçük, "Zaman zaman aramıza sızıp, tehditlerle bir takım kişileri kullananlar olabilir ama bunlar asla başarılı olamaz. Biz kardeşiz, biz bütünüz, et ve tırnak gibiyiz. Hangi tehdit olursa olsun ve nereden gelirse gelsin bunlar bir anneyi evladından asla ama asla ayıramaz. Kıbrıs Türkleri olarak biz bugünlere her yastığın altında bir Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı bırakarak geldik. İstiklal Marşı'nı dinlerken göğsümüz kabardı. 20 Temmuz şehitlerimizi anarken, Yemen'deki şehitlerimizi de saygıyla andık, 'Yemen Türküsü'nü dinlerken gözlerimiz doldu" ifadesini kullandı.
"BİZİM KKTC OLAN İLİŞKİMİZ BİR MENFAAT VE AL-VER İLİŞKİSİ DEĞİL"
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek de, 'Alaköprü Barajı'nın yıllardır KKTC'nin hayali ve özlemi olduğunun altını çizerek, hükümet olarak 40 yıllık sloganı gerçekleştirmenin haklı gururu ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Çiçek, "Bu proje, KKTC ve Ada'daki kardeşlerimize güç katıp bolluk bereket getirecektir. Mutluluk ve refahını arttıracaktır. Bu proje, uzun zamandır konuşuldu, özlem oldu, hayal oldu, rüya oldu ama gerçekleştirmek birçok konuda olduğu gibi bizim dönemimize ve
iktidarımıza nasip oldu.
Bu baraj, KKTC için bolluğun, bereketin, Cumhuriyet'in yeni bir atar damarı olacağı gibi iki ülke arasındaki kardeşliği de kuvvetlendirecektir. Bizim KKTC ile Ada'da yaşayan kardeşlerimizle olan ilişkimiz bir al-ver, bir menfaat ya da çıkar ilişkisi değil. Bir emperyal ilişkiyse hiç değil. Bu ilişkinin özü; kardeşlik temeline dayanıyor. kardeşlik ilişkisidir. Bu proje kardeşin kardeşe verdiği anlamlı bir destektir. Bunlar oradaki kardeşlerimizin mutluluğu, refahı için. Ada'da daha güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürmesi içindir. Gönülden gönüle kurduğumuz dostluk köprüleri bu baraj daha da kuvvetlenecektir" diye konuştu.
İHA
Para bizden su bizden bence milletvekilleri gelsinler TBMM de çalışsınlar.