Libya konusunda beni esas endiselendiren kisim daha onceki haftalarda belirtmis oldugum gibi Hafter guclerinin almakta olduklari art arta toprak kayiplari sonrasi oncelikle Hafter destekcileri tarafindan dunyaya duyurulan Libyada ataskes , muzakere masasina donus daveti ne ise bir sekilde Misirin cagrisi savusturuldu. Ancak Ateskes ve Muzakere masasina donus beklenildigi uzere baska kanallardan da gelmeye basladi ki bu cagri ve dolayli baskilara devletimizin kayitsiz kalmasi mumkun gorunmuyordu . Oncelikle Sn CB nimiz ve sonrasinda Disisleri Libyada nihayi cozumun diplomasi kanali ile cozulebileceginin aciklamasini yapti. Bu olaylar oncesinde ise arka kapi diplomasisi ile yeni saflar ve masaya etkili oturmak icin taraflar arasinda pazarliklar basladi ki burada bizleri enterese eden kisim Rusya heyetinin dun ulkemize yapmis oldugu ziyaret , Iranin Libya konusuna da bulasma niyeti, ABD nin bizlere Libya konusundaki destegi, ve Nato nun destek mesajlari vs. Butun bunlari alt alta kondugu zaman bizleri belkeyen zorlu diplomasinin oldugu gorulebiliyor. Hele Diplomasi ve masadaki olasi bir basarisizligmizin bizlerin sahada elde etmis oldugu basarilari erezyona ugratibilecegi olasiligi mevcut . ABD den yedigimiz kazigin hatdi hesabi yok iken.Nato nun Libya konusundaki politikasina kadaffi zamani once hayir demis olan hukumetimiz daha sonra Nato saflarinda rol alimistir . Rusya ve Iranin Surriyede ne kadar guvenilebilir olduklarini yakin gecmis zaman oldugu icin sanirim halen hatirlayabiliriz . " Yani acil olan Diplomasi kanalindaki rolumuzun ne olmasini istedigimize karar verip oyunu lehimize azami sekilde cevirmeye de odaklanmaliyiz .