26 Şubat’ta Kızıldeniz'de tuhaf bir olay gerçekleşti. Bu nedenle "TF-2000 vb. yerli sistemlerin ne kadar önemli olduğuna dair"bir parantez açmak istiyorum.
26 Şubat’ta gerçekleşen olayda, Kızıldeniz’de ticari gemileri korumak için görev yapan Alman ordusuna ait Hessen firkateyni, bir insansız hava aracı hedefini tespit etti.
Almanya’nın açıklamasında göre; daha sonra söz konusu insansız hava aracına ilişkin müttefiklerden bilgi istendi ancak kime ait olduğu belirlenemedi. Bunun üzerine Hessen firkateyni tarafından söz konusu hava hedefine, 2 adet SM-2 Hava Savunma Füzesi ateşlendi. Ancak füzelerin ikisi de hedefi vuramadı ve denize düştü.
Olayın ardından söz konusu İHA’nın, Yemenli Husilere değil; ABD Ordusu’na ait MQ-9 Reaper SİHA olduğu ortaya çıktı. Dost-Düşman Tanımlama (IFF) Sistemi kapalı uçan MQ-9 Reaper SİHA, Alman firkateyni tarafından tanımlanamadı.
Olayda Alman firkateyni tarafından ateşlenen 2 adet SM-2 hava savunma füzesinin hedefi vuramaması ve denize düşmesi tartışma konusu oldu. Yemenli Husiler tarafından bölgede kullanılan Kamikaze İHA’lar ile gemisavar seyir füzelerinin, MQ-9 Reaper SİHA’ya göre çok daha düşük radar kesit alanına sahip olduğu biliniyor.
Radar güdümlü bir füze olan SM-2’nin Reaper SİHA’yı vuramamasındaki ana nedenin, her iki füzenin de arızalı olmasından kaynaklandığı üzerinde duruluyor.
Tabi yerseniz !
Ne diyecekti adam? Benim silahımla beni vuramazsınız mı diyecekti?
Ben eminim ki 3. SM-2'yi ateşleseydi, 3. de vuramayacaktı. Ancak balıkları vuracaktı !
Atalarımızın dediği gibi: At, avrat, pusat (silah) düşmana emanet edilmez.
İşte bu nedenle TF-2000 vb. projeler hayatidir ve beka meselesidir.
Kaynak:
https://www.savunmasanayist.com/tf-2000-hava-savunma-muhribinde-surpriz-degisiklik/