...Ya bu büyük israil muhabbeti biraz komplo teorisi gibi .Tamam ben üstte popüler söylem diye değerlendirdim ama benim bu israil üzerine çalışmış iki hocam vardı. Bir çok yahudi ile görüştüler. Yahudilerin öyle büyük israil felan gibi bir hayalleri yok. Yahu zaten dünyadaki tüm yahudi kanı taşıyan herkesi toplasan 20 milyon eder maksimum o büyük israili kontrol edebilmek için kafadan 150 milyon nüfus lazım.Bu bazı siyonistlerin söylemleri sadece kaldı ki orjinal büyük israil sadece bizim antakyayı kapsıyor. Güzel hayal ama gerçekçi değil.
Yahudi'den Yahudi'ye fark var, onu kabul ederim fakat komplo teorisi olup olmadığını test etmek için tarihin seyrine bakmak lazım.
Derler ki, Yahudilerin bir kısmı İsrail devletinin kurulmasına bile karşıymış... Teferruatını tam hatırlamıyorum lakin kutsal metinlerin bir yerinde, vakti zamanı gelmeden önce İsrail devletinin kurulmaması gerektiği yazıyormuş! Kuruluşunu meşrulaştırmak için Hitler' in tezgaha getirildiği söyleniyor. Bu şekilde '' devletsiz olduğumuz için soykırıma maruz kaldık'' propagandası yapılmış. Zaten finans kapital Siyonistlerin elinde olduğu için... devlet kurmak için bi' sıkıntıları yoktu fakat dünya Yahudilerini O devletin vatandaşı olmaya razı etmeleri gerekiyordu -gibi bir iddia var.
Neyse, bu kısmı geçiyorum... biz olguya bakalım. İsrail' in kuruluşunu ve yayılma politikasını bilmeyen yoktur. Araplarla 3 savaş, şu kadar çatışma falan... Sonuçta Arapları perişan ettiler. Mısır bir şekilde ehlileştirildi. Irak yerle yeksan edildi. Ürdün desen, İngiliz sömürgesi... Arabistan desen; dünya üzerinde böyle ucube bir devletin hiç var olmaması gerekiyordu. Libya' yı ve Kaddafi' yi yok ettiler... Geriye Arap namı hesabına, kala kala Suriye kalmıştı, onu da bizimkilerin marifetiyle yerle yeksan ettiler... Efendime söyleyeyim, İran sürekli diken üstünde; ha bugün bombalayacaklar ha yarın... İç savaş çıkartmaya çalıştılar; bereket versin ki bu sefer Türkiye dik durmayı başardı. Terör koridoru kurmaya çalıştılar... olmadı Barzani devletini kurdurmaya teşebbüs ettiler; bunların hepsi Türkiye' nin dik duruşuyla engellenmiştir. İsrail' le iyi geçineceğiz diye ılımlı yılışık bir politika uygulanmış olsaydı; bugün nur topu gibi Barzani devletini kucağımızda bulacaktık. Babası İsrail, peki anası kim olacaktı sizce? Hain evlat Ökkeş gibi çocuk doğurtturacaklardı. Bu hain evlat, bizim himayemizde büyüyüp palazlandıktan sonra hain evlat olduğunu hatırlayıp Türkiye' den parça koparacaktı. Yani tam olarak ''Besle kargayı oysun gözünü!'' olacaktı. Bereket versin ki bunların hepsini engelledik.
Hocam, adamlar siyasetini 100-150 yıl önceden belirlemiş. Bu söylenen şeyler günlük politikalar değildir. Zamanı geldiğinde gündeme getirilen programlardır. Bunları görebilmek lazım. ABD-İsrail-Arabistan şer eksenine ancak başka bir eksenle karşılık verebilirsiniz. Terazinin iki kefesi gibi... Öteki türlü nasıl olur biliyor musunuz? O örneği kim vermişti! Terazinin bi' kefesine iki tonluk sarı öküzü koyduğunuzu varsayalım; diğer kefesine iki tonluk ağırlık koymadığınız zaman; adam parasını vermeden sarı öküzü alıp gidiyor(!) Ilımlı politikanın sonucu bu şekilde olur. Yani pahalıya ödetmek lazım. Öyle bedavaya yok yani. Yok Barzani devletiymiş, yok bilmem ne... O işler yaş.
Hocam Kürt isyanı 94 de israil vs. tarafından üretilmiş bir durum değil ki . Alın bakın önceki kürt/terör ve isyanları ;
Babanzade Abdurrahman Paşa�isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza’ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh’lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
I. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)
Yani kürtler her zaman başkaldıran bir güruhtu. Ama bir süre sonra Türkiyelileştiler. Önceki dönemde cidden böyle uçurumlaşma derecesinde bir kürt-Türk olayı yoktu. İşçilermizi almanyaya gittiğinde hepsine Türk dendi. En fazla yurt içinde doğulu denildi. Ama herşey Çekiç Güçle değişti. Ülkemize gelen kürtler bizdekileri tamamiyle değiştirdi.
Amerikanın Irakı kafasında 3 e bölmek için desteklediği Barzaninin yaptıkları bizdeki kürtleri'de etkiledi. O yüzden bir süre sonra bizde de maoist bir yapılanma olarak çıktı. Ancak sonraki dönemde tabi bize ayar çekmek için kullandılar. Kim kullanmadı ki ? Yunanı, Almanı, Rusu vs. vs. Ama ben israilin Türkiye'nin doğudaki vilayetleri daha sonra ele geçirmek üzere kürtlere işgal ettirmek için pkk'yı kurduğunu düşünmüyorum. O biraz eşşeğe değnekle tutulan havuç.
Ayrıca barzani seçimleri yaptı kursa kurdururlardı. Ki resmileşti sayılır bizde bir kaç kınama ve sınır çatışması dışında ne yapardık bilemiyorum. Kuzey ırak'ı işgal edemeyeceğimiz malum.Direk amerikan kuvvetleriyle çatışmaya gireriz.
Tabi herkesin fikri kendine mantıklı.