Karara bağlanması gereken konular var, bunlar;
• İdlib' deki cihatçıların akıbeti,
• Fırat' ın doğusunun geleceği,
• Türkiye' deki Suriyelilerin durumu,
• Suriye' de kalıcı barışın nasıl tesis edileceği ve Suriye' nin toprak bütünlüğünün temini...
Bu soruların cevabını bulmak zorundayız. Bir planımız veya yol haritamızın olması gerekiyor. Aksi taktirde, rüzgarda savrulan yaprak misali, günü birlik politikalarla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Yaşanan gelişmelere bakılacak olursa, bunca zaman geçmiş olmasına rağmen halen bir politika belirleyemediğimiz net şekilde görülmektedir. Çünkü politika belirlemiş olsaydık, ona uygun hamleler yapılmış olması gerekeceğinden... Oysaki ortalık yerde elle tutulur hiç bir veri yok.
Pazarlık yapılacaksa, bu pazarlık ne Rusya' yla ne de İran' la yapılabilir. Meselenin muhatabı orada öylece duruyor. Peki ne dediler; pazarlığı Rusya' ya yapalım! Çünkü Suriye' de Rusya ne derse o olur! dediler. İşte bu yanlış yaklaşımın sonucu olarak, mesele bir noktaya kadar geldi ve kitlendi. Ve hiç istenmeyen sonuçlara katlanmak zorunda kalıyoruz.
Artık Suriye defteri kapanmak zorunda. Sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Milyonlarca Suriyeliye baktığımız yetmezmiş gibi üstüne onlarca şehit veriyoruz. Artık bu işin maliyeti arşa dayandı. Politikasızlığın politika olmadığı gerçeğinden hareketle, artık ne yapmak istediğimize karar verme zamanı geçmiştir. Bu mesele daha fazla bu şekilde devam ettirilemez.