Mevcut carpik duzenin devleserek, ayakta durabilmesinin ana sorumlusu bizleriz.
Toplum ve millet olarak bu duzenden hepsimiz bir sekilde faydalandigimiz gibi, henuz faydalanmasak da faydalanmayi umarak duzene karsi gelemiyoruz.
Icinde bulundugumuz bu duzeni cok buyuk kisimimiz artik normal gorup benimsemis bulunuyoruz. Bir sekilde ya kendi cikarimiz ya da ailenin gelecek cikarlarini dusunerek faydalanmayi hesapliyoruz. Or. Hak etmedimiz bir ise girebilmek icin . Oglumun kizimin ise girebilmesi icin, hak etmedigimiz bir goreve terfi icin,kacak yapmis oldugum evimin yikilmamasi icin,oglumun askerligini rahat gecirebilmesi icin, isime oncelik verilmesi icin, Yetersiz is teklifinin kabulu icin, vergiden yirtmak icin, secim oncesi komur vs yardimi alabilmek icin,hapise girmemek icin, aftan yararlanabilmek icin,kara parami aklayabilmek icin. Bu liste uzar ve sonsuza kadar gider.
Butun bu kanunsuzluklardan bizler faydalandigimiz surece bu duzeni degistirmemiz mumkun degil .
Degismesi gereken oncelikli olarak bizlerin kafa yapisi olmali. Bizler kendi ve ailemizin cikarlari icin bu duzene ve ugulayicilarina gebe kaldigimiz surece ne onlardan hesap sorabiliriz ,ne onlari yargilayabiliriz, ne de bizlere hesap vermelerini bekleyebiliriz.
“ Bu duzen bizleri icten ice kemiren ve gun gectikce adeta muktela yapan bir duzendir”