Gönderen Konu: EŞREF BİTLİS'in ölmeden önceki son mektubu  (Okunma sayısı 2183 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı rstr617

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 370
  • 0
EŞREF BİTLİS'in ölmeden önceki son mektubu
« : 04 Ekim 2010, 15:26:30 »
Orgeneral Eşref Bitlis, ölümünden 7 ay önce Özal'a sunduğu mektubunda Çekiç Güç'ün PKK'ya yardım ettiğini telsiz konuşmalarıyla ortaya koyup, "Devreye girin, önü alınamayan risklerle karşı karşıyayız" diyordu. "Kod Adı: Kale" planı MGK'ya gelince ise rahatsızlıklar başlamıştı

SABAH, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın ölümüyle ilgili tekrar soruşturma başlattığı Jandarma Eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ölümünden 7 ay önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yazdığı son mektubu açıklıyor. Bitlis'in "Sayın Cumhurbaşkanım, Zatı Aliniz bu olaya müdahil olmalı, aksi takdirde bölgede sonu alınamayacak ciddi risk ve tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz" dediği üç sayfalık mektupta Kürt sorununa ilişkin önemli uyarılar yapılıyor ve çözüm önerileri sunuluyor.

ABD'DEN PKK'YA YARDIM
Bitlis, mektubun ilk bölümünde ABD tarafından bölgede konuşlu Çekiç Güç'teki bazı komutanların terör örgütü PKK'ya yardım ettiğini ayrıntıları ile açıklıyor. Bu iddiayı güçlendiren görüntü ve telsiz konuşmaları aktarılıyor. ABD'li bazı komutanlarla, PKK lider kadrosunun yaptığı üç toplantıya ilişkin ayrıntılar veriliyor. Eşref Bitlis, mektubunda ikinci olarak devlet içindeki bazı unsurların terörden rant sağladığını vurguluyor ve isimler veriyor. Güneydoğu'daki bazı işadamlarının güvenlik güçlerinin de desteğini alarak bölgede terör örgütü PKK adına kaçakçılık yaptığını belirtiyor. Mektubun ikinci bölümünde ise Kürt Sorunu Çözüm önerilerini içeren bir rapordan bahsediliyor. "Kod Adı: Kale" olarak tanımlanan planda öncelikli olarak terör belasının defedilmesi gerektiği belirtiliyor. İkinci aşamada ise Kürt halkına yönelik ılımlı adımların atılması için devlet politikası oluşturulması gerektiği vurgulanıyor ve "Bölge halkının kazanılması zaruridir. Halk yanlış yönetim ile terör örgütü arasında sıkışmış durumdadır. Bunu suiistimal eden unsurların bertaraf edilmesinin zorunluluğu ortadadır" tespitinde bulunuluyor.

MGK GÜNDEMİ OLDU
Kürt sorunu çözüm planını ciddi şekilde değerlendiren Turgut Özal, kendisine gelen mektuptan sonra Org. Bitlis ile iki görüşme gerçekleştiriyor. Bitlis Paşa'dan planın nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı yeni bir çalışma yapmasını istiyor ve bu konuda bazı sivil isimlerden yardım alabileceğini belirtiyor. Turgut Özal, Bitlis'le yaptığı ilk görüşmeden sonra konuyu devletin zirvesinde tartışmaya açıyor. Planın içeriğini önce dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş ile değerlendiriyor. Konunun ayrıntıları daha sonra MGK toplantılarında ele alınıyor. Özal, Bitlis'in de tavsiyesine uyarak MGK'nın Ağustos 1992 tarihli toplantısını Diyarbakır'da olağanüstü topladı. 27 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen toplantı sonrasında 6 maddelik bir bildiri yayınlandı. Adeta "Kod Adı: Kale" planının izlerini taşıyan bildiride "terörle mücadelenin yasalar çerçevesinde yürütüleceği" ve "Bölge halkının yaşam seviyesinin yükseltilmesi için" çalışmalar yapılacağı vurgulandı. Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 1992 tarihli MGK toplantılarda da terör konusu ayrıntılı bir şekilde işlendi ve aynı şekilde bildirilere yansıtıldı.

EŞREF BİTLİS KİMDİR?
1933'te Malatya'da dünyaya geldi. Kara Harp Okulu'ndan 1952'de teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1966'da Kara Harp Akademisi'ni tamamladı. Dil eğitimini Almanya'da yapıp 1969'da Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. 1973'te Alman Harp Akademisi'ni bitirdi. Bir yıl Kara Harp Akademisi'nde başöğretmen olarak görev yaptı. 1978'de tuğgeneral oldu ve Bolu Komando Tugay Komutanlığı'na getirildi. 1982'de tümgeneral ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986'da korgeneral rütbesi aldı. 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı oldu. 1990'da orgeneral rütbesi aldı ve 20 Ağustos 1990'da Jandarma Genel Komutanlığı'na atandı. 17 Şubat 1993'te uçağının düşmesi sonucu Ankara'da şehit oldu.

RAHATSIZ OLDULAR
Org. Bitlis'in Kürt sorununa ilişkin çözüm planı devlet içinde bazı kesimlerde rahatsızlığa neden oldu. TSK içinde de bazı komutanlar Org. Bitlis'e yönelik sert eleştiriler dile getiriyor, rahatsızlığın bir başka boyutunu ise Org. Bitlis'in planın uygulanması konusunda doğrudan Cumhurbaşkanı Özal ile temasa geçmesi oluşturuyordu. Bitlis'in bu çalışmaları bazı dış güçler tarafından da yakın takibe alındı. Bitlis'i Erbil'e götüren helikopter taciz ateşi ile karşılaştı. Özal ile ikinci görüşmesini Aralık 1992'de yapan Bitlis, bütün ağırlığını bundan sonra Kürt sorunu üzerine verdi. Kendine yakın kurmay kadrodan bir ekip oluşturdu. Bu isimlerle planın ayrıntıları üzerine yeni bir çalışma başlattı. Ancak bu sırada uçak kazası oldu. Yapılan açıklamalarda uçağın buzlanmadan düştüğü belirtildi, ancak kaza sonuç raporu kimseyi tatmin etmedi.

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/10/04/son_mektubu_kod_adi_kale_planiydi

Eşref Bitlis'ten sonra yakın çalışma arkadaşlarının durumu:

Tuğgeneral Bahtiyar Aydın: 22 Ekim 1993 tarihinde Lice Asayiş Bölük Komutanlığı binası önünde vurularak şehit oldu. TSK'nın en yüksek rütbeli terör şehididir. Görev yaptığı dönemde hem teröre hem de terörle ortak çalışan uyuşturucu baronlarına göz açtırmadı. Ölümünden sonra Lice dağları uyuşturucu tarlalarına dönüştü.

Tuğgeneral Temel Cingöz: Adana Bölge Jandarma Komutanı olarak görev yaparken, 23 Mayıs 1991 Perşembe günü Yeni Baraj Mahallesi'ndeki evinden otomobiliyle göreve giderken çapraz ateşe alınarak kurşunlanmış, daha sonra Tedavi görmekte olduğu Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde 27 Mayıs'ta şehit olmuştur.

Albay Rıdvan Özden: 12 Ağustos 1995'te PKK ile girdiği bir çatışmada iki korumasıyla birlikte alnından vurularak şehit olduğu açıklandı. Cenazesi otopsi yapılmadan toprağa verildi. İstanbul'da görev yaptığı sırada akaryakıt kaçakçılığında kullanılan araçların Jandarma'ya ait tesislerden birinde saklandığını ortaya çıkararak sorumluların yargı önüne çıkmasını sağlamıştır. Tayin nedeniyle 1994 yılının Nisan ayında Mardin'e gitmiş, burada PKK ve JİTEM'in uyuşturucu ticaretini ortaya çıkarmıştır. 1994 Kasım ayında resmî aracına kurulan pusuda sağ olarak kurtulmuştur.

Albay Kazım Çillioğlu: Tunceli il jandarma alay komutanıyken 1994 yılında "ölü bulundu". İntihar ettiği açıklandı. O gün oruçluydu. O günlerde yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım Tunceli'deydi.

Emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever: 24 Ekim 1993'te Ankara'ya bir dava için gittikten sonra kayboldu ve 4 Kasım 1993'te elleri arkadan bağlanmış ağzı bantlı kafasına iki el ateş edilmiş cesedi, Ankara Elmadağ ilçesi çıkışında kireç ocaklarında bulundu. Kendisi ile aynı tarihte öldürülen sevgilisi ve yakın arkadaşının cesetleri de bir üçgen oluşturacak şekilde ankara'nın diğer taraflarına atılmıştı. Bu göndermenin adresi belliydi: Erseverin güneydoğu'da yaşanan olayların aslında neler olduğunu anlattığı kitabı "Üçgendeki Tezgah" (2010 yılında 1. sınıf emniyet müdürü Hanefi Avcı kitabında Jandarma Genel Komutanlığı binasında gördüğü "yeşil" in elindeki silahı gösterip 'Cem Ersever'i bununla vurdum, gerekirse sizi de vururum' dediğini söylemiştir.)

Emekli Korgeneral Hulusi Sayın: Başbakanlık başmüşavirliği görevini ifa ederken 30 Ocak 1991 tarihinde Ankara'da evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olmuştur. Saldırıdan kısa bir süre önce bir yemekte, ‘Kürt sorunu Türkiye’yi bitirir, bu sorunu kendi içimizde çözmenin yolunu bulmamız lazım. İnsanları öldürerek, korucularla çatıştırarak bitiremeyiz. Bunları bizim çözmemiz gerekir’ demiştir. Neden öldürüldüğü hala anlaşılamamıştır.
« Son Düzenleme: 04 Ekim 2010, 16:17:40 Gönderen: rstr617 »

ruhumuz var teslim etmeden önce

Çevrimdışı boxer

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 377
  • 0
EŞREF BİTLİS'in ölmeden önceki son mektubu
« Yanıtla #1 : 04 Ekim 2010, 15:43:31 »
Cumhurbaşkanımız ve Generallerimiz öldürülmüş fakat bu olayların hepsi kapatılmış işte mevcut Anayasa nın ve yargının icraatlerindendir bu olaylar...bu yapılanma şu anda da faaliyettedir bu olayların üzerine gidilerek tüm hainler deşifre edilmelidir.
Güçlü Ekonomi , Güçlü Ordu , Güçlü Türkiye