Ehl-i sünnet islamın ta kendisidir. Bakınız herkezin taktirini alan sağlık bakanımız da ehli sünnet'imiş. Bunu da oda tv söylüyor bende diyorum pırlanta gibi adam.
https://twitter.com/odatv/status/1240963767988518912?s=09
Evet kendisi İskender Paşa Cemaatinden. Ayrıca kendileri ''Medipol Hastanelerinin'' sahibidir. Hastane sahibinden Sağlık Bakanı, Özel okul sahibinden Milli Eğitim Bakanı falan... temelde bu tarz ilişkilere karşıyım. Neyse oralara girmeyelim. Ehlî Sünnet, İslamın kendisi falan değildir. Bunu da bilmeni isterim. Dört hak mezhep diyor; dört tane İslam mı var yani! Hak olduğuna kim karar veriyor bi' de? Bunlar Abbasi döneminin siyasetidir. Biraz İslam tarihi okursan, hakikatin sana öğretildiği gibi olmadığı göreceksin.
Size ''Ehlî Sünnet'' kavramının nereden çıktığını anlatayım;
Eba Müslim Horasani (Kendisi öz be öz Türktür) Emevi hanedanlığını yıktıktan sonra, yanlış bir karar neticesinde; hilafeti Peygamberin Amcaoğullarından Abbasilere hediye etti. Böylece Abbasi Dönemi başlamış oldu. Fakat Abbasiler, hilafetin kendilerinden de alınacağı korkusuyla vehime kapıldılar. Bu kapsamda Ehl-î Beytin (Veya Peygamber Sulbü' nün diyelim) otoritesini kırmak için; onları devlet idaresinden, din işlerinden uzaklaştırmak; muteber insan, danışılan insan olma özelliklerini bertaraf edebilmek için bir takım düzenlemelere gittiler. Çünkü Ümmet, sıkıntılı bir durumla karşılaştığında gidip onlara danışıyordu. Dolayısıyla Ehl-i Beyt imamları çevresinde bir güç merkezi oluşmuştu.Bu güç merkezini dağıtmak istediler. Bu kapsamda mahkeme, idari fıkıh ve düşünce yollarını değiştirdiler. Numan Hoca (Nam-ı diğer İmam-ı Azam), Malik Hoca, Hambeli ve Şaf-i İdris hocaları mahkemelerin başına getirdiler. Buna da Sünnilik dediler. Sünnilik denilen şey bundan ibarettir. Bunları biliyor muydun?