S-400' lerin Ankara' ya konuşlandırılmasında bana göre her hangi bir beis yoktur. Bu sistemler netice itibariyle seyyar sistemlerdir. İhtiyaç halinde, herhangi bir stratejik noktaya intikal ettirilebilir. Üstelik bu sitemlerin hali hazırda kurulum işi var, eğitimi var... yani bu kadar mesele edecek mevzu değildir. Henüz sitemi tanımıyoruz bile! Eğitim alacak askerler daha geçen ay mı ne Rusya' ya gönderilmedi mi?
Sarayı korumak için mi alıyoruz? mevzusuna gelirsek... Yav, gerekirse sarayı' da korur; ne var bunda! Korumasın mı yani? Mevzu muhalif olmaksa; benden daha muhalifini bulamazsınız. Hemde AKP kurulduğu günden itibaren muhalifim. Benim gibi Türkçü, Atatürkçü, Kemalist bir insanın, Siyasal İslamcı bir partiyi desteklemesi mümkün mü canım! Olmaz, olamaz, olabilemez...! Şu Siyasal islamcılar, memleket hayrına ömrü hayatlarında üç tane hayırlı iş yaptılarsa;
1- Kapalı alanda sigara içme yasağı,
2- Açılım sürecinden vazgeçip terörle mücadeleye başlanması,
3- Amerikan gladyosunun deşifre edilmesidir. Yalnız bu mevzu biraz şüpheli! FETÖ, METÖ falan diyorlar demesine de... Tam olarak mücadele ediliyor mu? işte orada büyük soru işaretleri var. Ama en azından Amerikan Gladyosu deşifre dilmiştir. Şimdi bu deşifre işini biz kemalistler yapmaya çalışsaydık; yok efendim, başörtülü bacıma bilmem ne yaptılar! yok efendim camiyi ahır yaptılar! yok, ekmeği karneye bağladılar! Boşver arkadaşım, böylesi iyi oldu... Aksi taktirde bu adamların ipliğini pazara çıkartmak mümkün değildi. Biz hakikati doğduğumuz günden itibaren biliyoruz gerçi de... gel bunu cami cemaatine anlat!
Neyse konuya gelecek olursak; mesele etmeye gerek yok arkadaşım. S-400 sitemini bir ''duruş'' olarak algılamak gerekiyor. Yani meseleyi teknik boyutuyla değerlendirmeyeceksin. Bu stratejik bir duruştur; ait olduğun yeri ve mevziyi tanımlıyorsun. Evvela bunu böyle değerlendirmek lazım. Yok, salt teknik boyutuyla değerlendirecek olursak; vay efendim, niye oraya konuşlandırmadın da şuraya konuşlandırdın! gibi bir mantık yürütmek zorunda kalırız ki, bu durumda değerlendirmemiz yanlış olur.
Nedir mesela, ben Kemalist' im diyelim. Peki benim duruşum ve mevziim neresidir? Çağdaş, Laik, Demokrat, Tam Bağımsız Türkiye... öyle değil mi? İşte S-400 meselesi de buna benzer bir duruşun ifadesidir. Konuyu bu şekilde yorumladığımızda, sistemin nereye konuşlandırılacağının bir ehemmiyeti kalmıyor. Kaldı ki, istediğim yere konuşlandırırım. O da işin teknik boyutu.
Kısacası, ben meseleyi bu şekilde yorumluyorum.