Kaynak kod, yazılım yani algoritma demektir.
Eğer bir ürüne ait kaynak kod, yani yazılım biliniyorsa algoritma da biliniyor demektir.
Bilinen algoritma karşısında karşı önlem almak kolaylaşır.
IFF de diğer sinyaller de yazılımdaki algoritma sonucunda üretilip yayınlanırlar.
Yazılımlara konulan "arka kapılar" ile, ilgili platformlara müdahale etmek mümkündür.
Hiç kimse, bir Türk F-16'sının yada F-35'inin, "arka kapı" yöntemi ile uzaktan gönderilecek sinyaller ile işlevsiz hale getirilemeyeceğini iddia edemez. Bu bir olasılıktır, gerçekleştirlmesi mümkündür...
Sorunun diğer ayağı ise çok farklı...
Bir Türk F-16'sı ile bir ABD F-16'sı karşılaştığında, ABD, ECM-Elektronik Savaş yöntemleri ile bizim F-16'nın kaynak kodlarına müdahale edeceği için hemen hemen hiç şansımız olmaz. Ama bu şu anda mevcut standart bir ABD F-16'sında olmayan, ama yazılım modifikasyonu ile kısa sürede kazanırılabilecek bir yetenektir. Yani ABD isterse kendi F-16'larına Türk F-16'larına karşı kod değişiklikleri ile müdahale yeteneği kazandırabilir.
Somut örnek-1: Ronald Reagan zamanında Sidre Körfezinde, bir Libya savaş gemisi (üzerinde nadir ABD mühimatı olan Libya gemilerinden biriydi) ABD gemilerine Harpoon fırlattı, ama isabet kaydedemedi. Ama hemen ardından ABD savaş gemisinin gönderdiği Harpoon hedefini vurarak Libya savaş gemisini batırdı.
Somut örnek-2: Falkland savaşı sırasında Fransa, Arjantin'in elindeki Exocet füze kodlarını, İngiltere'ye vermeyi reddetti. Eğer verseydi, İngilizler, Fransız Exocet füzelerini devre dışı bırakabilirlerdi.
Somut örnek-3: Türkiye, Kıbrıs Rum Kesiminin satın alıp, sonradan Yunanistan'a devrettiği S-300 füzelerinin kodları Rusya tarafından verilmediği için, bu açığı Çin'den satın aldığı S-300 radarı ile çözdü (Varyag'ın geçiş izninin getirilerinden biri...)