Yıl 1991; Amerika Irak' a müdahale ediyordu... 30 yıl olmuş ve halen Irak' tan çıkmamış! Bugün sosyal medyada yazıyordu; Irak' da 9-10 tane askeri üsleri varmış... Iraklı' da '' artık yetti gayri, çek git!'' diyor. Adamlar bir türlü gitmiyor. Yetmezmiş gibi, diğer komşu devletleri de karıştırdılar. Suriye' nin hali ortada. Irak'da ki sosyolojik fay hatlarını kaşımak suretiyle; IŞİD adı altında yeni bir terör örgütü vücuda getirdiler. Irak' ı kasıp kavurdu... yetmedi Suriye' ye nüfus ettiler. Irak-Şam İslam Devleti adı altında hilafet ilan edildi. Ve bunun üzerine dünyada ne kadar akılsız Müslüman varsa; geldiler ve IŞİD' e tabi oldular. Müslümanın akılsızı da gerçekten tehlikeli oluyor canım! Peki ne oldu; kend, akılsızlıkları nedeniyle Amerika' nın kurşun askeri oldular. Ve bu akılsızlar, Suriye' de yarattıkları terör dalgasıyla büyük bir korku iklimi yaratmak suretiyle büyük bir alan hakimiyeti kazandı. Ve en sonunda işgal ettikleri toprakları YPG' ye teslim ederek buhar olup gittiler.
Bütün bu gerçekler ortadayken, Kasım Süleymani denilen adam; Amerika' nın kurşun askerlerine karşı savaşıyordu. Amerika' nın kurşun askeri; Sünni olmuş, Kürt olmuş, Doğu Türkistanlı olmuş, yok efendim uzaylı olmuş... bizim için fark etmez. Amerika' ya hizmet eden kişi, Amerika' nın kurşun askeridir.
Şimdi, Kazım Süleymani kim?
30 yıl önce bölgeye yerleşen ve O gün bugündür bölgeyi karıştırmak için elinden geleni ardına koymayan Amerika' ya karşı en ön cephede savaşan bir İranlı general... Ben meseleye bu çerçeveden bakarım.
Bazıları diyor ki, Kazım Süleymani' nin Irak da ne işi vardı? Tabi ki öldürülür diyorlar.
yahu arkadaş, sen hayatında bir kere olsun Amerikanın Irak' da ne işi vardı dedin mi? Bak, 30 yıl olmuş...! Adam en ön cephede tehlikeyi savuşturmaya çalışıyor. Savaşmasın mı yani? Ben İran' ın ön cephede düşmanı karşılama çabalarını meşru ve yerinde buluyorum. Bizim için de faydalıdır. Bütün bu çerçeveyi görmeden yapılan analizler de analiz olmaktan uzaktır.