ATATÜRK VE ASKERİ TARİH > Askeri Tarih

Kıbrıs Barış Harekatı

<< < (3/7) > >>

metin62:
Barış harekatı esnasında  bazı unsurlarımız defalarca  Elektronik karıştırmaya maruz kaldıkları bilinmekle birlikte , Elektronik karıştırma yapılan ülkeler hakkında direk bilgi beyan edilmedi.  Elektronik karıştırmaya maruz kalan Türkiye ana karasında bulunan bazı sabit Radarlar , ada  civarında konumlu bulunan bazı Deniz kuvvetleri gemileri özellikle karıştırmaya maruz kalmıştır.  Barış harekatı  başlangıcında  ada açıklarında Rus casus gemilerinin mevcut olduğu bilinmekte ,  Kıbrısta bulunan  Agrotur üssünde ise RAF  EC hava unsurların olduğu bilinmekte idi. ABD 6 cı filo  harekat öncesi ve devamında  tüm operasyonu yakından  takip etmiş ve büyük ihtimalen de fiili olarak elektronik karıştırma yapmıştır.

Söylemesi gayet acı ama TSK nin Barış harekatı sırasında Muhabere kabiliyeti cok kısıtlı idi . Cıkarma birliklerinin elindeki GRC tipi el telsizlerinin çok büyük bir kısmı malesef yeni olmalarına rağmen çalışmadı . (sorunlardan biri bayat piller ve hatalı telsiz kristalleri)  Birinci harekatın ilk gecesi RMMO komandolarınca St.hilarion ve Atak tepeye düzenlemiş oldukları gece taruzu sonrası  Atak tepede bulunan  Kıbrıs -Genel kurmay irtibatını sağlamakta olan  Antrack rölenin ve ekibinin imhası sonrası muhaberat ilk  48H cok kısıtlı yapılabildi. İrtibat lefkoşa Elcilik ve Bayrak Bimal yapımı bayraktarlık telsizleri aracılığı ile sağlandı.

1975 Yılında 20 temmuz şerefine düzenlenen gecede adada bulunan ingiliz muhabere komutanı Türk  meslektaşını tebrik etmişti gayet saglıklı ve nizami muhabere yaptıklarından dolayı dinlemede zorlandıklarını ifade etmiştir. '' işin acı tarafı muhaberenin deyim yerinde ise çokmüş  olduğu idi''

Muhabere hizmetlerindeki kullanılmakta olan kalitesiz ABD yardımı kapsamında donatılan araç ve gereçten kurtulmak amacı ile ile ABD tarafından konulan silah ambargosu neticesinde Aselsan ve Aspilsan kuruldu. '' her müsibeten bir hayır çıkar , canımız ağrımamış olsaydı bugünlerin Aselsanı vs olmazdı''

metin62:
Birinci barış harekatı esnasında Atak tepede bulunan ve Türkiye ile ana Muhabereyi  sağlayan Muhabere timinin Yunan komandolarca imhası .
Operasyon gelişimi ve sonrası olayları eklemiş olduğum linkten ilgilenenler tarafından izlenebilir. (Olay ve anlatım gerçeğe oldukca yakın)

https://www.youtube.com/watch?v=YMPJCSeLZgk

Muhabere tim şehitleri.
Muh Kıd Ast sb .Bayram gümüş
Muh Çvs . Zeki Alpsoley
Muh Onb Ülke Akbulut

Raptor44:
Duygulanmamak elde değil

SKYWOLF:
Rumlar’dan kör kuyu itirafı

Ömer BİLGE
Ömer BİLGE
obilge@hurriyet.com.tr



KIBRIS’ta yayın yapan Rum Politis gazetesi 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı öncesinde Rumların Türklere yönelik katliamlarıyla ilgili bir dizi yayınlayarak Rumların bu konudaki suskunluğunu bozdu. Buna göre, Türkleri katledenlerin yarıya yakını Rum polis ve askerlerdi. ‘Öldürülen her bir Yunan’a karşı 10 Türk öldürün’ emri almışlardı. Bazı Türkler parçalanarak katledildi. Bir gecede onlarca Türk öldürüldü, kurşuna dizildi, kör kuyulara atıldı. Sanıklar bilinmesine rağmen, üstü örtüldü. Politis gazetesinin ‘Kıbrıs: Cezalandırılmamış suçlar dosyası’ adlı dizisinde, 1964-74 yılları arasında Türklere yönelik bazı katliamların Rum versiyonu anlatıldı.
1 YUNAN’A KARŞI 10 TÜRK ÖLDÜRÜN

- 11 Mayıs 1964’te iki Yunan subayı ile bir Rum polisi Mağusa kentinde öldürüldü. Öldürülenlerden Kostakis Pandelidis, Lefkoşa Rum polis müdürünün oğluydu. Üstten emir geldi: “Her öldürülen Helen’e (Rum-Yunan) karşı 10 Türk öldürülsün.”

- Bir gün sonra 12 Mayıs’ta Mağusa bölgesinde 17 Türk önce kaçırıldı, sonra kurşuna dizilerek öldürüldü. Ertesi günü 13 Mayıs 1964’te, İngiliz üsler bölgesinde geçici işçi statüsüyle çalışan 11 Kıbrıslı Türk katledildi. Öldürenler, Kıbrıslı Türklerin iş arkadaşları olan bir grup Rum ve Rum polisiydi. Türkler mesaiye giderken otobüsten alındı, önce Derinya’da Rum polis karakoluna götürüldü, sonra Paralimmi gölü yakınında kurşuna dizilerek kör kuyuya atıldı. Kemikleri 2006’da bulundu.



TÜRK KAHVECİYİ PARÇALADILAR
- 14 Ağustos 1974’te Muratağa ve Sandallar’da kadın, çocuk ve yaşlı 126 Türk öldürüldü, toplu mezarlara gömüldü. Katliamı yapanlar, Rum EOKA militanları diye tarif edildi. Çoğu EOKA militanıydı, ancak aralarında Türklerin, Rum komşuları da vardı.

- Katliamdan günler önce komşu Rum köyler Peristerona ve Pigi’de isimleri bilinen en az 30 Rum, savunmasız kalan Türklerin önce hayvanlarını yağmaladı, Türk kadınlara tecavüz etti. 10 Ağustos 1974’te biri polis 3 Rum, Muratağa köyünün kahvecisi Mustafa Kukudi’yi Pigi köyüne götürdü, kapalı bir evde parçalayarak öldürdü, cesedinden kalanları bir torbaya doldurarak çukura gömdü.



GAZETEYE TEHDİT YAĞDI
Politis gazetesinin bir süredir devam eden yayınları Kıbrıs Rum yönetiminde tepkiyle karşılandı. Gazete ve bir yazarı tehdit edildi. Ölüm tehditleri alan Rum yazar Kostas Konstantinu, güney Kıbrıs’ta kimsenin 1964’te olanları konuşmadığını belirterek, KKTC’de kendini daha güvende hissettiğini söyledi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/rumlardan-kor-kuyu-itirafi-40921644

metin62:
Skywolf 'un paylaşmış olduğu Kör kuyu itirafı alıntısında paylaşılmakta olan görüntü ve olaylara ekleme yapmak istiyorum.

11.Mayıs .1964 Olayı
Üç Yunan subayı Binbaşı Demetrios Puliyos, Yüzbaşı Vasilios Kapotas, Yüzbaşı Panayodis Tarsulis ile Kıbrıs Polisi Başmüfettişlerinden Pantelides’in oğlu olan polis eri M. Pantelides, araçlarıyla tüm “dur” ikazlarına rağmen Canbulat Kapısı’nda Türk bölgesine girerler. Çıkan çatışmada üç Kıbrıslı Rum ve bir Kıbrıslı Türk hayatını kaybeder.

https://www.kibrisgazetesi.com/kibris/11-mayis-catismasinin-arsivlere-yansimasi/41872

Paylaşılmakta olan Kör kuyu itirafı  görüntüleri  İkinci bariş harekatı öncesi Muratağa,Sandallar,Atlılar köylerinde bulunan sivil kadın ,yaşlı ve çocukların  EOKA-B ve  rum polisi tarfından gerçekleştirilmiş olan katliam cukurlarının açılısını yansıtmaktadır. Belirtilen köyler mesarya ovasında konumludur.
Köyler birinci barış harekatı sonrası rumlar tarafından işgal edilip Köy erkekleri topluca Limasol esir kampına götürülmüş olup , kampta bulunan tüm Türk esirler  kızıl haç tarafından kayıt altına alındığından kurtulmuşlardır. İkinci harekat sonrası her iki tarfca imzalanan esir mübadelesi sonrası tüm esirler kuzeye döndüler.

Yazıda belirtilmeyen ama bu katliamları behane gösterilerek tarafımızca işlenmiş bir takım savaş suçları da ne yazık ki mevcuttur.
Bu Savaş suçlarının büyük bir çoğunluğu ikinci harekat ve sonrası kıbrıslı yerel halk ve mücahitler tarafından  köylerinde kaçamayan veya kaçmak istemeyen Rum sivil halka karşı işlenmiştir. İşlenmiş olan savaş suçları , Rumlar tarafından Türklere yapılmış olan toplu katliamlara göre daha münferit ama sayıca küçümsenemeyecek orandadır. İşlenen savaş sucları  tecavuz, ganimet  amacı ile  aile katledilmesi ,öç alma olarak sıralanabilir.






Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git