BMC, Rheinmetall ortaklığı ve MTU motor konusunda ki belirsizlikleri düşününce şu açıklamalar aklıma geldi.
Rheinmetall CEO’su Armin Papperger BMC’nin ihaleyi alması halinde Rheinmetall’in ortak firma RBSS üzerinden konuya dahil olabileceğini kaydetti. Ancak Berlin’den ihracat için onay çıkmaması halinde Almanya’dan yedek parça, üretim planı veya bilgi aktarımı yapılamayacağını, zira üretim konusundaki uzmanlığın da savaş silahlarını kontrol yasası kapsamına girdiğini ve onay gerektirdiğini söyledi. Yeni geliştirilecek teknolojiler ise onay kapsamının dışında bulunuyor. Ancak Papperger bunların en az 5 ila 10 yıl gerektireceği için gerçekçi olmadığını vurguladı ve “Tankları hemen istiyorlarsa bu gerçekçi değil” dedi.
'REHİNECİ, KARŞILIĞINI ALMADAN REHİNESİNİ BIRAKMAZ'
Yücel mülakatında Alman hükümetinin ve Türkiye'deki diplomatların oynadıkları role de değindi. "Alman hükümetinin durumumdan büyük endişe duyduğuna ve serbest bırakılmam için elinden geleni yaptığına inanıyorum" diyen Die Welt gazetesi muhabiri İstanbul Konsolosu Georg Birgelen'in ayda bir kendisini ziyaret ettiğini ve çok emeğinin geçtiğini söyledi. Tahliye edildikten sonra ikili bir anlaşma çerçevesinde serbest bırakıldığına dair ortaya atılan iddialara da değinen Deniz Yücel 'rehinecinin rehinesini karşılığını aldığından emin olduğu zaman serbest bırakacağının bilincinde olduğunu, ancak bizzat Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin konusu olduğu için, Almanya hükümetinin Türkiye politikasını başından geçenlerin ışığında değerlendirmek istemediğini' belirtti.
Ne yazık ki Deniz Yücel o kadar değerli değil. Bu proje karşılığında başka ne tavizler verdik sizce?