Bilgi için teşekkürler. Avcı-toplayıcı topluluktan bedelli askerlik bekleyen bir topluluğa dönüştürüldüğümüz için fırtına gibi geri döneceğimize pek ihtimal veremiyorum.
Önemli değil Hocam. O bahsettiğiniz mevzuyu ikiye ayırmak lazım . Bir kısım eğitim ve iş hayatına devam etmesi orduda 5 ay angarya yapmasından vatana millete daha hayırlı olacak kitle. Akademisyenler, mühendisler, doktorlar, hukukcular, diplomatlar. Birde bazı kaçak ve basit eğitimsel programlarla askerliği erteleten ve askerlikten kaçan kitle var. Onlarında olması normal keza kurtuluş savaşında da cepheden firarlar yaygındı. Onuda geçtim zaten üstünde olduğumuz Türkiye vatandaşlarının hepsinde saf Türk genine sahip çok az vatandaş var. Bir çoğumuzda arap, rum, kürt gibi azınlıkta veya çoğunlukta genlere sahip olanlar var buda çok kültürlü bir coğrafyada yaşamamızdandır.
+1
Katılıyorum. Ama şu bir gerçek; faydalı olan topluluk her geçen gün azalırken, askerlikten kaçma meraklısı olanlar artıyor. Askerlik eskiden namustu. Şimdi ise; bilgisayar ortamında savaş oyunları oynayıp internet aleminde bol keseden kabadayılık taslayanların köşe bucak kaçtıkları bir kavram haline geldi!
Neyse ki savaşlar artık cephede, at üzerin koşarak veya süngü muharebesi gibi olmuyor. Teknolojiye sahip olan kazanıyor.
Subay yetiştirme konusunda belki daha fazla çalışmamız gerekiyor. NATO eğitimine bağlı kalarak rutine gitmek yerine, günümüz ve geleceğin koşullarına göre farklı taktikler geliştirebilen askeri uzmanlar yetiştirmemizin şart olduğunu düşünüyorum. Çünkü şartlar sürekli ve hızla değişiyor. Olasılıklar sürekli artıyor. Klasik düşüncenin hemen hemen hiç bir şansı yok. Çünkü düşman atacağımız adımları zaten önceden biliyor.
Mesela bunca yıldır terörle mücadele ediyoruz. Ama daha yeni yeni uzmanlaştık diyebiliriz. Eksiklerimiz de var. Geçenlerde gerçekleşen bir terör olayı nedeniyle patlayıcı tuzakları bertaraf etmek konusunda bizim çözüm bulmamız gerektiğini söylemiştim. Çünkü dünya üzerinde bu tip saldırılarla en çok karşılaşan ordulardan biriyiz. Çözümü bizim bulmamız ve uygulamamız gerek!
Haklısınız hocam, o tarz bir gençlik sadece bizde değil muharip karakterdeki bir çok ülkenin yaşadığı bir durum. İşte bu yüzden ilerde robot askerler ve insansız savaş sistemleri geliştirmek için bir çaba söz konusu.
Subay yetiştirme konusunda ise nato tespitinizde haklısınız. Nato kitlesel bir kuruluş. Kitlesel organizasyonlar her zaman hantallaşır ve tembelleştirir. Diğer yandan şu an içinde olduğumuz durumu düşününce. İlk olarak kuvvetin şunu anlaması lazım. ORDUYA SUBAY ALINMAZ, ORDUYA SUBAY YETİŞTİRİLİR. Bu yüzden Askeri Liseler tekrardan temizlenmiş bir şekilde açılmalı. Keza subaylık bir disiplin ve karakter işidir. Ve üniversite sonrası muvazzaf alımını geçtim üniversite sınavıyla subay adayı almak doğru değil. Çünkü 18 yaşında bir insanın alışkanlıkları , kafa yapısı ve karakteri, disiplin altyapısı zaten oturmuş oluyor. Askeri liseler tekrar açılmadan belki Subay yetiştiririz ama kesinlikle Asker yetiştiremeyiz.
Tıpkı Prusyalıların dediği gibi. Herkes Subay Olabilir Ama Asker Asla !
Terör konusunda da haklısınız. Bundan seneler önce askeri forumlara askerimizin eğitim ve teçhizat olarak pkk militanından pek üstün olmadığını ve taktik hava ve ağır silah desteğininde yeterli seviyede olmadığından terör'ün askeri anlamda baskılanamadığına ve bunun için ordunun bir kaç devrimsel ve yeniliksel nitelikler kazanması gerektiğini ve bunları 1-2-3 diye madde madde efendime söyleyim profesyonel askerlik , arttırılmış ve yeni piyade silahları ve koruyucu ve taktik ekipman, silahlı iha, mrap, casus uydu, arttırılmış güvenlikli karakollar vb. diye cidden de ilerki dönemde bunlar gerçekleştirildikçe ordu örgüt karşısında çok ciddi başarılar kazanıp adeta kapana kıstırdı.
Bu iş biraz durumu mantıklı ve realist biçimde ele alıp gerekeni hızla yapmakla ilgiliydi .