Füze anlaşması, Türkiye'nin NATO nezdindeki müşterek işlerliğini güçlendiriyorTürkiye'nin savunma sektörü, askeri üretim alanında Batı ülkeleriyle işbirliğini artırıyor.
Anlaşma kapsamında, SOM-J seyir füzesinin iç taşıma teknolojisinin F-35 uçağında, dış taşıma teknolojisinin ise diğer uçak türlerinde kullanılmak üzere ortak geliştirilmesi ve ortak üretimi söz konusu. Türkiye'nin resmi teknolojik araştırma kurumu TÜBİTAK tarafından geliştirilen SOM-J havadan konuşlu seyir füzesi, uzun menzilli, alçak mesafelerde gözlemlenebilen, otonom, yüksek isabet yetenekli ve tüm hava koşullarına adapte olabilen havadan yüzeye bir seyir füzesidir.
F-35 savaş jeti, ABD'nin yanı sıra İngiltere, İtalya, Hollanda, Danimarka ve Türkiye de dahil olmak üzere NATO üyelerini içeren iddialı bir askeri programdır.
Amaç, mevcut muharip, keşif, hava savunma, kara saldırı ve saldırı uçaklarının geniş bir yelpazesinin yerini alan beşinci kuşak bir muharip uçak geliştirmektir. Bu uçağın, tüm hava koşulları altında çalışması bekleniyor ve ABD'de yerleşik bir grup tarafından tasarlandı.
SES Türkiye'ye iletilen bir basın açıklamasında, Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından, tüm dünyada önümüzdeki dönemde SOM-J benzeri seyir füzesi ihtiyacının 15.000 adet olacağı, Türkiye'nin bu pazardan en az yüzde 25’lik bir kısmı alabileceği ve bunun da yaklaşık 7,5 Milyar ABD Doları düzeyinde bir satış hacmine karşılık gelebileceğinin tahmin edildiği belirtildi. Bu anlaşmaya dair tüm tasarım ve fikri-sınai mülkiyet hakları SSM'ye ait olacak; uluslararası düzeyde işbirliği güçlenecek ve Türkiye'nin savunma ihracatçısı olarak pozisyonu yükseltilecek.
Açıklama şu şekilde devam ediyor: "SOM füzesinin F-35 uçağına uyarlanması suretiyle, hem Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın JSF uçaklarında kullanacağı dâhili akıllı mühimmatın geliştirilmesi, hem de diğer JSF kullanıcısı ülkelere pazarlanması amaçlanmaktadır."
Kadir Has Üniversitesi'nde savunma sektörü uzmanı olan Serhat Güvenç, Türkiye'nin F-35 programına katılımının Türk savunma endüstrisine önemli yararlar sağlayacağını söyledi.
SES Türkiye'ye konuşan Güvenç, "Bu, Türkiye'de tasarlanan ve üretilen bir silah sisteminin büyük bir savunma üreticisi tarafından tanınması ve benimsenmesi anlamına geliyor. Türk hava kuvvetleri, böylelikle, beşinci kuşak F-35 savaşçı uçak filosuyla birlikte SOM gibi son derece yetenekli ve öldürücü bir silah üzerinde neredeyse tam operasyonel egemenlik kazanacak" dedi.
Güvenç'e göre, F-35'in görev bilgisayarı ve yazılımı, bu Türk silahının son derece sofistike bir askeri uçağa entegrasyonuna izin verecek ve uçak operatörlerinin de Türkiye'den SOM satın almasını sağlayacak.
Güvenç, sözlerine şu şekilde devam etti: "Genel itibarıyla bunun anlamı, Türkiye'nin tasarlayıp ürettiği büyük bir silah için uluslararası satış olanaklarının iyileşmesi ve rekabet gücünün artmasıdır."
Güvenç ayrıca SOM-J'nin, F-35'lerin havadan karaya yeteneklerine ciddi bir artı değer oluşturacağını ve böylelikle NATO ve Türkiye'nin küresel ve bölgesel düzeydeki caydırıcılık çabalarına katkıda bulunacağını da belirtti.
Atılım Üniversitesi Savunma Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Altan Özkil, Ankara-Washington arasındaki yeni seyir füzesi anlaşmasının çok önemli olduğunu, keza Türkiye'nin savunma sektörünün giderek daha sofistike hale geldiğini gösterdiğini söyledi.
Bu füzenin ortak üretimiyle birlikte, Özkil'e göre, Türkiye yeni piyasalar ve yeni fırsatlara açılma şansı bulacak; bir yandan da bu tür stratejik materyallerin ortak üretiminde oldukça fazla deneyim kazanacak.
SES Türkiye'ye konuşan Özkil, "İhracatın önemli kalemlerini oluşturan katma değeri yüksek ürünler kategorisinde olacak bu ortak üretimin, yerli iç piyasanın ihtiyacının ötesini hedeflemesi ile, diğer savunma sanayi ürünlerine de örnek olabileceğini değerlendiriyorum" dedi.
http://turkey.setimes.com/tr/articles/ses/articles/features/departments/world/2014/11/26/feature-01