Türkiye, F35’in ne getirip ne götüreceğini bilmiyormuydu alırken? %90 oranında biliyordu.
Bu uçak bize çok büyük yol açtı. Ufkumuzu genişletti.
Alım sırasında isteklerimiz oldu. ABD kabul etmedi. Buna rağmen program içerisinde kaldık.
Proğramdan çıkarılmamız, zaten kendi uçağını yapacak olan bizleri kamçıladı. TFX proğramına daha çok asılmamızı ve kaynak ayırmamızı sağladı. Ama bunun yanında yeni teknolojilere olan açık kapıyı da kapattı.
Uzun vade de bu pek iyi birşey değil. Bizim bir ABD gibi ve ve diğer Avrupalı proğram üyesi ülkeler gibi yüksek R&D bütçelerimiz yok. O bakımdan en azından RR ile (hele şu arada yönetim kurulu başkanı Türk iken), BAE Systems ile ortak bazı programlara üye olmamız bize büyük fayda sağlayacaktır.
Bunun dışında şurası bir gerçek ki, yurt dışından hangi silahı alırsanız alın mutlaka ucu bağlı bir iple gelecektir. Ya şurada burada kullanamazsın; ya benden izinsiz orasını burasını değiştiremezsin ve de şuna buna satamazsın gibi şartlar olacaktır. S400’de böyledir, F16’da, F35’de, aldığımız gemiler ve tüm silahlarda belli şartlara bağlı bize satılmıştır. RR dahi, 3üncü partilere Kale ile beraber üreteceği motorun satışına izin vermesine rağmen, teknolojinin kopyalanmamasını sağlamak için IP haklarından vazgeçmemişti. Katarı veto etmişti. T700 ve Atak-1 motorları için lisans altı üretim hakkımız olmasına rağmen, 3üncü partilere satışa gelince engellere takılmaktayız. Atak-1’i kendimiz üretiyor olmamıza rağmen Honeywell LHTEC-800 motoru dışında motor kullanamıyoruz.
Onun için F35’i devamlı kötüleyerek bir yere varamayız. Yabancı menşeli silah satın alıyorsanız yanında gelen şartlara da katlanacaksınız. Bilhassa bu silahlar sizin önünüzü açan yapıdaysalar.
F35’i alıp ta kötüleyen yok. Bilakis ek sipariş veriyorlar. Almamış olanlarda almak için sıraya giriyorlar. Biz ise kötülüyoruz. Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya kendi uçaklarını yapan ülkeler. Dünyanın en iyi 4.5 nesil uçağı var ellerinde. Hepsi F35 alımı için sırada. Tabii biz onlardan daha iyi biliyoruz!!