Gönderen Konu: Sohbet odası  (Okunma sayısı 42529 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #250 : 20 Nisan 2024, 01:53:30 »
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.

Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Kapgan

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 187
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #251 : 20 Nisan 2024, 02:08:51 »

 Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.

 Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.

 Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Şimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.

 Şu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.

 Şu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.

 İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.

  Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.

 Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.

 Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.

 Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.

 Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.

 Şimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?

 Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.

 Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

 Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?

 Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.

Ulus devletin ırk ile ne alakası var? 35 milyonu  tek tek saydınız mı? 93 harbinde gelenlerin çoğu etnik olarak Türk'tür hatta hepsi Türk'tür. Boşnaklar ve Müslüman Arnavutlar da Türk olarak görüldükleri için sürüldüler ya da göçtüler. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermek zaman kaybı, saçma sapan çocukça şeyler yazmışsınız. Bu kadar uzun yazıp insan bir tane doğru bir cümle kuramaz mı hayret vallahi! Allah akıl fikir versin siz ve sizin gibilere. Memleketin altına dinamit koydunuz..

Devlet Bahçeli'yi şahsen tanıyorsanız ona bilgisayar kullanmayı öğretin, güzel bir strateji oyununda istediği imparatorluğu kursun. Gerçek hayatta bu gayeler büyük kaos ve yıkım getirir.


Çevrimdışı Efes

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 187
  • 12
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #252 : 20 Nisan 2024, 09:49:47 »
Bahçeli'nin ilk hedefi neydi 2053 topla hepsini yaptı 10, sonraki hedefi 2071 topla bunlarıda buda yaptımı 10 soruyorum bu bir tesadüf müdür. Sayın Bahçeli'nin bilgisayar kullanmayı bilmediğini sananlarada ayrıca teessüf ederim.

Şaka bir yana bu ülke Bahçeli'nin öngörülerine falan kaldıysa eyvahlar olsun acırım halimize
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2024, 09:50:54 Gönderen: Efes »

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7795
  • 458
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #253 : 20 Nisan 2024, 10:13:47 »
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de

Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...

2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise  1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...

Büyük bir gizem seziyorum ...


Çevrimdışı Mehmet75

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 303
  • 43
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #254 : 20 Nisan 2024, 10:22:32 »
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.

Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!

Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. Ancak eksik bilgi vermeyelim. Türklük tanımı 3 ana başlıkta incelenebilir.

1* Madde 66. – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.)
Bu maddeye sonradan vatandaş olanlar, yurtdışımda yaşasa da ebeveynlerinden biri Türk olanlar dahil.

2* Kurucu irade tanımlarında ve söylevlerinde "Türkiye cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk denir" ve "Ne mutlu Türküm diyene" ifadelerinde anlamını bulan ;

Kuruluş esnasında sınırlar içerisinde olan her etnisiteden insanı (istanbul rumları ve ermenileri, kürt, la,çerkez, boşnak, levanten ,gürcü, arap v.b. fark etmez) otomatik olarak (çatı millet ismi olarak) Türk ilan eden ; ve baska ülkelerde yaşasa da (almanya, suroye, ırak, azerbaycan, kıbrıs, libya, kızılderili veya sonradan Türkiye'ye gelse de kendisini Türk olarak tanımlayanlarılar da Türktür.

3* Etnisite olarak Türk olup herhangi bir vatandaşlık bağı olmayanlar) kendilerini Türk olarak görmese de genel anlamıyla Türktür. Kazakistan Türkleri, tuva Türkleri, gagavuz Türkleri vb) (bazıları için Türk isminin etnisite ismi de olduğundan çatı millet ismi olarak tanımlanması sorunludur. Ama kurucu irade ve anayasa olarak bunun adı bu şekilde konulmustur. Tartısmalar akademik olarak devam edebilir)

Görüldüğü üzre bizim ulus, millet kavramımız etnik bir anlam içermez tüm insanlığa açıktır.

Burada sorun ; belli bir kurala uymayan, buradaki yasayışı bilmeyen , dili bilmeyen, ne idüğü de belli olmayan çok sayıda yabancının sınavsız, yeminsiz, arastırmadan ve hatta parayla vatandaş yapılması..(suriyeli demiyorum çünkü sorun suriyeli sorunu değil. Afrikalı, arap, afgan, katarlı, rus, ukraynalı bu kapsama giriyor)


Çevrimdışı Mehmet75

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 303
  • 43
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #255 : 20 Nisan 2024, 10:23:44 »
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de

Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...

2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise  1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...

Büyük bir gizem seziyorum ...

İkisinin toplamı 20 ve ikiyle çarparsan ne buldun:

Gırk (40)..
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2024, 10:25:10 Gönderen: Mehmet75 »

Çevrimdışı Prof. Dogu

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 73
  • 16
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #256 : 20 Nisan 2024, 10:25:18 »
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

Turk irkini genetik olarak tanimlayamazsiniz, ancak beyan esasli bir tanim yapabilirsiniz. Bununla ilgili cok fazla anket olmasa da, Konda'nin bir iki calismasi var. Turkiye'deki insanlarin %80 civari kendini turk olarak tanimliyorlar bu ankete gore, bu da yaklasik 70 milyon turk'e tekabul ediyor. Agir bir hdp'li olan bekir agirdir bile boyle oldugunu dusunuyor.


Çevrimdışı sahin1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 233
  • 12
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #257 : 20 Nisan 2024, 12:29:05 »
CIA Factbook'u veri kabul ederseniz Türkiye'deki Türk olmayan unsurların tamamı %20'dir.

Ülkemizde 1965 nüfus sayımında bir tespit yapılmak istendi ve ana dil soruldu. Yanlış hatırlamıyorsam Kürtçeyi ana dil olarak ifade edenler 3.5 milyon kişi idiler. Nüfusumuz ise 31.4 milyon kişi idi. Oranı siz hesaplayın. Zaman içerisinde bölgesel şartlar sonucu Türk olmayan unsurlar oransal olarak artsa bile CIA sonucuna ancak ulaşabiliriz.

Önemli bir konu da ülkemizde yaşanan iç göçtür. 1960'lar ve özellikle 70'ler sonrasında şehirleşmenin artmasıyla batı bölgelerimiz ciddi nüfus aldı. Bugün ülkemizdeki Kürt nüfusun yarıdan çok fazlası batı bölgelerimizde yaşıyor. Nüfus artışı konusunda onlar da ciddi azalma sürecine girdiler. Artık Türk olmayan unsurların zaman içerisinde çoğunluğu ele geçireceği konusundaki iddialara imkansız olarak bakabiliriz.

Ekleyeyim, Suriye ve Irak'tan aldığımız göçler sadece Kürt veya Araplardan ibaret değil. İçerisinde ciddi Türk unsurlar da var.

Nihayet bir tespit ve öneride bulunayım. Artık gençlerimiz hayvancılık ve çiftçilik gibi ağır işleri yapmak istemiyor. Bu işleri yapabilecek ve nüfus dengemize olumlu katkı da sağlayabilecek Afganistan ve Türk Cumhuriyetlerinden Türk kökenli kişileri düzenli ve planlı olarak bu işlerin yapılabileceği yerlerde iskan etmek uygun olur, diye düşünüyorum.
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2024, 12:30:59 Gönderen: sahin1 »

Çevrimdışı Mehmet75

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 303
  • 43
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #258 : 20 Nisan 2024, 13:18:28 »
E ama gelenler erzuruma , karsa ,doğu bayazıta ,vana  yerlesmiyor ki.. sen oraya koysan veya orada iş bulsa bile ilk fırsatta istanbula, izmire, bursaya,antalyaya göçüyorlar. Hatta palazlandıllarında bıraksan avrupaya veya amerikaya kaçacaklar. Hoş bizim gençler ve hatta çocuklar da öyle.

Neden?

Fırsat esitliği ve liyakat, hukuk ve adalet sistemine güven, ifade özgürlüğü, ekonomik stabil durum ve alım gücü, 5G , insana değer veren yönetim sekli, kendin olabilme şansı, kendini gerçeklestirebilme imkânı , özgürlük, kaliteli ve tarikatsiz egitim vs vs..

Gelenler kadar gidenleri de dert etmek ve uygun ortamı sağlamak gerekiyordur belki de
.



Çevrimdışı sahin1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 233
  • 12
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #259 : 20 Nisan 2024, 13:21:45 »
Tam öyle değil. Benim bildiğim, Ankara'nın bazı ilçelerinin en ücra köylerinde bile böyleleri çalışıyor. Sizin bahsettiğiniz kesim ayrı.