2007 deprem yönetmeliği sonrasında yapılan binalarda çökme yaşandımı bilgisi olan varmı
Hem de nasıl , daha bir yaşında rezidans ! lar çöktü, ama herkesin müteahit, önüne gelenin mühendis , ipinin koparanın yapı denetmeni olduğu yerde normal .
Kayıp sayısı da her zamnki yalan dolanımıza uygun. 6000 ne yakın bina yıkıldı deniyor değil mi? Her binada ortalama 6 daire bulunsa ki , bir çoğu çok lazımmış gibi zebellah gibi binalar ama ortalama 6 diyelim ne eder 6 x 6000 = 36.000 daire
Her dairede ortalama 2 kişi yaşasaydı . Kaç kişi enkazdan kurtarıdı 8bin mi 10bin mi ? Gerisini sizlerin tahayyülünüze bırakıyorum
Üzgünüm bu iş böyle .
Evet blokların birinden daire alanlar arasında Malatya'da ortaokul arkadaşım da var. Onun bloğu yıkılmadı ama ağır hasarlı . Yapı denetim, kontrol mühendisi sistemleri ücretlerinin müteahhit tarafından ödenmesi sebebiyle baştan hatalı. En azından baştan depo edilip, belediye veya meslek odası tarafından ödenmesi şeklinde çalışma sistemi lazım. (Keza iş güvenliği de aynı şekilde.,) Hazır betoncular, laboratuvarlar vs sistem sıkıntılı
Ödeme sistemi biraz değişti ama yapı denetim firmaları özellikle bu depremdeki veya konya zümrüt apartmanı gibi olaylarda nasıl olsa buralarda deprem olmuyor deyip gevşek iş yapıyorlar.
Mevzuata bakınca genel olarak gayet iyi görünen işler uygulamaya geçtikçe takibi zorlaşıyor. Beton dökülürken önce numuneler alınır slump testi yapılır yerinde ve döküm başlar. Sonra kalıpçı ve yanındaki vibratörcü herifler pompacıya bağırır durur “su ver su ver” diye. Nedeni onlara göre betonun yoğun olması sebebiyle kolay dökülemediği ve işini uzattığıdır. Pompacı da bunlara uyar basar karışıma suyu. Sonuçta karışım değişmiştir sen o numunelere göre iyi dersin ama priz alam beton bambaşka dayanıma sahiptir. Yani mühendis değil orada iki üç cahil herif her şeyi alt üst eder.
Jeolojik olarak yapılaşmaya uygun olmayan alan vardır teknik olarak bağırsan bile planda orayı hastane olarak işleyip meclisten geçiren Vali ve Sağlık Müdürü var. İlk büyük depremde heyelan garantili hastane. Neden inatla oraya yaptılar? Sonradan ortaya çıktı ki Sağlık müdürlüğünde bazıları o tepeden arazi vs almış çoktan.
Kentsel dönüşüm çok güzel bir şeydi değil mi? Evet uzaktan bakınca evet ama asıl amacının dışına çıkıp müteahhitlere iş alanı yaratmak amacıyla kullanıldı. Normalde binaların yıkılıp yeniden yapımı zordu çünkü mülkiyet sahiplerince fikir birliği gerekiyordu ve biri bile istemese kalıyordu. Devlet bu inadı ortadan kaldırmak isterken ranta dayalı bambaşka şeyler çıktı. Eski yapılar para etmiyorsa aynen kaldı.
İmar barışı… çok pembe şekilde lanse edildi barışıyoruz vs diye ama denetlenmemiş milyonlarca yapının yasal sayılmasını sağladı. Bakın hiç bir denetim görmeden bir binanın afet anlamındaki tüm sorumluluğu yapı kayıt belgesi sahibine ait olduğu söylendi. Sen bir daire alıyorsun ve yıkılınca öğreniyorsun ki imar barışı görmüş ve hiç denetlenmemiş. Suçun ne? Peki diğer taraftan ruhsat ve iskanlı iş yapanın suçu ne? Adaletsizlik hissiyatı tavan.
Bu ülkede bir çok şeye teknik personel karar vermiyor arkadaşlar. Bir binanın nereye nasıl yapılacağına ya Mülk sahibi ve müteahhit; kurumlarda ise vali rektör komutan vs karar veriyor. Bunu kabul etmeyen teknik çalışan sözleşmeliyse özellikle vay haline. Ayrıca teknik personele maaş zammı yapılmazken Devletin imar barışı adı altında rüşvet alıp insanlara belge vermesi teknik çalışanların mesleki onurunu ve ahlakını bozmaya başladı. Bizim yaptıklarımızın bir hükmü yoksa neden yapıyoruz diyorlar.
Adam diyor ki “ben kaçak yapıya tutanak tuttum başım müteahhitle belaya girdi hatta iş mahkemelik oldu davam sürüyor ama o kaçak yapı şu an yasal hale geldi. Hem de benim almadığım rüşveti Devlet benim adıma alıp da verdi bu belgeyi. Ben bir daha kimsenin tavuğuna kışt der miyim?”
Bakın bu adama bir daha kaçak yapı şikayeti gelirse rüşvetini yer kafası rahat takılır. Devlet nasıl olsa affediyor hepsini.
Sorun yine ahlaka bağlandı. Arkadaşlar deprem 7.8 diye uyarıyor ama bir şeyleri de yazmanın zamanı geldi sanki. Sevdiklerimiz ölüyor.