şöyle herkes görsün
Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi ile başlayalım. Bu ihale Türkiye'ye ne gibi yetenekler kazandıracak?
Hava savunma sistemleri diyince tabi silahlı kuvvetlerin temel yeteneklerinden biri olması gereken bir alan bu. Bunu alçak, orta, yüksek irtifa diye de ayırabiliriz. Burada konuştuğumuz yüksek irtifa hava savunma sistemi. Türkiye hava sahasının düşman unsurlarından korunması tabi önce bunların tespit edilmesi ve gerekirse müdahalede bulunması birinci görevi. İkinci görevi de balistik füzelere karşı koruması ancak bu daha sınırlı bir yetenek. TSK envanterinde şu anda artık miadını doldurmuş sistemleri yenilemek için yaptığımız ihaleler. Bizim için son güncel gelişmelere bakılarak gelişen bir süreç değil en az 10 senelik bir geçmişi var.
Türkiye bunu yerli imkanları ile üretme şansı var mıydı?
2006-2007 yıllarında bu ihale başlamadan önce bir fizibilite yaptırdık ve bütün sanayimizin katılımıyla gerçekleştirdik. Alçak ve orta irtifa sistemlerini Türkiye kendi teknolojileriyle yapabilir sonucu çıktı. Bu iki projede başladı. Yüksek irtifada bizim uluslar arası çözüm ihtiyacımız olduğunu ortaya çıkardı.
Çin’le yapılan müzakerelerin devam ettiğini biliyoruz ama bu tepkiler doğrultusunda bir yavaşlatma ya da durma söz konusu oldu mu?
Bu ihtiyaca cevap verecek en iyi çözümü bulmak ve bunu da en rekabetçi şekilde bulmak bizim görevimiz. Bizim için başarı, biz iyi bir ihale oluşturduk. Aynı ihalede batıdan doğudan sitemlerin birlikte yarışması çok olağan bir durum değil.
Tekliflerin güncellenmesi için 31 Ocak’a kadar bir süre tanınmıştı. Çin dışında Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa-İtalya ortaklığından size dönük yeni bir teklif bir girişim oldu mu acaba?
Resmi bir teklif gelmedi henüz. Bizim açımızdan ihale süreci aslında tamamlandı. Şimdi o sıralamaya göre bir sözleşme görüşmeleri yapıyoruz. Bizim dediğimiz tekliflerinizi güncel tutun birinciden sonuç alamazsak size geçeceğiz. Ama henüz bize ulaşmış yeni bir teklif yok.
Peki sözleşme konusunda Savunma Sanayi Müsteşarlığı imza yetkisine sahip ama eğer sözleşme imzalama aşamasına gelirse yeniden toplanıp icra komitesinde görüşülür mü yoksa yeniden Başbakan'ın onayına mı sunulacak nasıl bir süreç izlenecek acaba?
Bizim aldığımız yetki alınan teklife göre sözleşmenin oluşturulması. Ama bunu sonucunda alınan teklif ve oluşan sözleşmede bir takım zorluklar görürsek icra komitemize geri gidip tekrar arz edeceğiz. O zaman ikinci, üçüncüye geçiyoruz diye bir bilgi sunmamız gerekir. Ama süreç olarak icra komitesi bize bu yetkiyi vermiş bulunuyor.
Ne kadarlık bir süre öngörüyorsunuz? Çin’le birlikte gerçekleştireceğiz dediğimiz tarih hangi tarih olacak?
Birkaç aşamadan geçerek bu sonuca varacağız. Birinci aşama bu değerlendirmeyi yaptığımız taktirde bunu bir iki ay içinde bitirmeyi hedefliyoruz. Ondan sonra sözleşmenin detayı yine çalışılacaktır tabi bunu da 2014’ün ilk yarısında tamamlarız imzaları atmak üzere. Ondan sonra bu proje kredi finansmanıyla yapılacak bu kredinin de müzakeresini hazine müsteşarlığımız yapacak. Orada da o kredi anlaşması onaylandıktan sonra bizim sözleşmemiz yürürlüğe girecek. Bu adımlarda bir sıkıntı yaşanırsa yine ikinci üçüncüye dönülebilir.
Çin firmasının adı ortaya çıktığından beri özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nden ve NATO’dan tepkiler yükseldi. Sizce bu tepkiler ticari mi yoksa siyasi temele dayanan eleştiriler mi?
Biz NATO üyesi bir ülkeyiz ve müttefiklerimizin hassasiyetlerini dikkate almak durumundayız. Zaten bu sistemin entegrasyon konuları gerek bizim savunma sistemimize, gerek NATO ile irtibatlı olması gereken kısımları zaten projenin kriterlerinden biri. Bununla ilgili de bizim nasıl yapacağımız belli. Bundan sonrasında istişarelerimiz devam edecek. Onların hassasiyetleri bilgi güvenliği konusunda teknoloji konularında muhakkak bize dikkate alacağız bunları.
Çin ismi ortaya çıktığında böyle tepkiler geleceği göz önüne alınmış mıydı?
Muhakkak. Batı sistemi olmayan bir sistem yani Rus sistemi de seçilse bu hususların dikkate alınması gerekeceği biliniyor. Bizim açımızdan bu siyasi bir karar değil. Türkiye'nin ihtiyaçlarına menfaatlerine en uygun çözümü seçiyorsunuz.
Tepkiler geldi ama somut bazı adımlar da gelmeye başladı. ASELSAN’ın bir Amerikan şirketinden danışmanlık teklifi ve bu teklifin de bu ihale gerekçesi ile reddedildiğine ilişkin haberler yer aldı. Buna benzer başka adımlar da gelebilir mi?
Biz burada siyasi bir adım atmıyoruz ama Türkiye burada bu türden bir yaklaşımla karşı karşıya kalırsa şu an erken ama diyelim öyle bir noktaya doğru gittik. Türkiye'nin aslında savunma sanayi alanında yatırımları, çalışmaları ve iradesini şekillendiren başlangıç malum 1974 Kıbrıs Harekatı'nın arkasından gelen ambargodur. Türkiye bir yola çıktı savunma sanayisinde kuracak geliştirecek. Şimdi böyle bir tavırla karşı karşıya kalırsa, bu çalışmalarımızı hızlandırır ancak. Savunma sanayisini de biz barış ve huzur dönemleri için kurmuyoruz. O taktirde böyle bir şeyle karşılaşırsak bize etkisi böyle olacaktır. Türkiye eğer tankını, insansız hava aracını, savaş gemisini, helikopterini, uçaklarını yapmaya başlamışsa bunu düşünüyorsa bunu yarım yapamazsınız. Bunlar yapılabilir bunu gördük.
Çin’le bu iş biter şeklinde bir oran vermeniz mümkün mü?
Bizim açıkçası daha önceki projelere bakarsak ikinci teklife geçtiğimiz pek bir projemiz yok. Ama her zaman bir kapıyı aralık bırakmak lazım.
kaynak:
http://www.ntvmsnbc.com/id/25484206bende çok beğendim ifadelerini