Güzel bir anı. Kim bilir bunun gibi bilinmeyen kaç olay var! Bu arada bu konudaki ciddi çalışmaların oldukça eskiye dayandığı da anlaşılıyor. Muhtemelen günümüzdeki savunma projelerinde aşırı farklı bir değişim olmayacaktı. Burnundan kıl aldırmayan kibirli satıcılar/tedarikçiler (ki pazarlama mantığından pazarlamacılar müşteri kazanmak için kırk takla atarken savunma pazarında bizim gibi müttefik müşteriler ürün almak için kırk takla atmak zorunda kalıyor), ne istediğini bilen ve neden bu saçmalıklara katlanmak zorunda kaldığımızı sorgulayan yetkililer. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bu yana gelişmeye başlayan savunma sanayimizde, şımarık müttefiklerimize adeta yalvararak edinmeye çalıştığımız pek çok kalemi kendi imkanlarımızla üretebileceğimizin bilinci var. Mevcut yeteneklerimizi zorlayarak yeni sistemler geliştirebiliyoruz. Aslında sadece bizde değil, dünyanın her yerinde yetenekler zorlanarak ortaya yenilikler çıkarılıyor. Hiç bir şey kolaylıkla olmuyor. Artık savunma sanayinde bu kültür mevcut.