... Şuanda gerçek anlamda şeriatı uygulayan hiç bir devlet yok. Hele bu körfez, Suud, Iran gibi devletler hiç mi hiç değil. Gerçek anlamda Ehli sünnet üzere, Peygamber efendimizin uygulama şekli ile yönetilecekse bunda hiç bir zarar gelmez...
Ohhoooooooo...! bakış açısı buysa, seninle işimiz var. Bu şekilde hiç bir dünyevi problemi çözemeyiz. Dünyevi problemleri de geçtim, bu şekilde düşüneceksek; uzaylılarla temas kurma şansımız hiç yok (!) Kusura bakma ama henüz burnumuzun ucunu bile göremiyoruz.
ŞERİAT diyorlar; peki ne Şeriatı, kimin Şeriatı; Allah' ın Şeriatı mı?
Alakası yok...!
Zamanında Ulema toplanmış ve meseleler üzerinde fikir birliğine varmış; ona da Şeriat demişler. Peki Allah' ın bu düşüncelerden, onun adına yapılan uygulamalardan rızası var mı? Allah rızası için diyorlar öyle değil mi, peki Allah' ın rızası var mı?
Yanlış anladığın, yanlış yorumladığın bir fık'hi yorum nedeniyle insanları cezalandıracaksın, belki de kellesini keseceksin. Peki, Allah' ın bu durumdan rızası var mı? Ona da Şeriat diyorlar! Şeriat nedir demiş olsak; Allah' ın değişmeyen kuralları diyeceklerdir. madem ki Allah bir kural koymuş; kuralları uygulamakla mükellefiz, farzdır diyecekler. İyide O senin yorumun, acaba gerçekten öyle mi?
Ne demiştik; Ulema toplandı bir karar verdi. Peki neye göre, Şer' i kaynaklara göre... Nedir onlar;
-Kur'an
-Sünnet
-Kıyas
-İcmâ
Eeee, İçtihat kapısı da kapandı diyorlar, nasıl olacak bu iş? Güya Ulema toplanmış ve demiş ki; iki yüz yıldır her türlü konu konuşuldu, tartışıldı, çözüm yolları düşünüldü; tartışılmayan, konuşulmayan hiç bir şey kalmadı. O nedenle yeni içtihata gerek yoktur, bundan kelli içtihat kapısı kapanmıştır -demiş. İyi de bunu dedikleri tarih, M.S. 9'ncu belki 10'ncu yüzyıl... henüz ortalıkta otomobil yok, cep telefonu yok, internet yok, TV yok, sosyal medya yok; uzaylıların varlığı bile bilinmiyor. Yarın bir gün bir uzaylı ile bir dünyalı evlenmeye karar verdi diyelim; Şer' i hükümlere göre o iş nasıl olacak(?) Bunları düşünmüşler mi? Örnek çok abartılı mı geldi...? Zaten gelsin diye abartıyorum; yani O dönemin Uleması her türlü soruna çözüm bulmuş olamaz. İmkansız bir şey yahu, hayat dinamiktir ve akıp gidiyor. Sen ise bir takım cahil Ulemanın fetvasıyla sosyal hayatı dizayn etmeye çalışacaksın! Mümkün mü yahu!
Allah' ın Şeriatı, hiç bir zaman değişmeyecek kurallar demekse; O kurallar olsa olsa Sünnetullah olabilir. Yani evren yasaları. Kainatın yaratıcısı, bu evren için bir kurallar bütünü oluşturmuştur; O da Fiziktir, Kimyadır, Matematiktir. Evrenin her yerinde 2 kere 2 dört' tür. Sünnetullah' sa al sana Sünnetullah. Sosyal hayatın kurallarını, Allah' ın değişmeyen kuralları olarak dayatamazsın. Şayet dayatırsan, O senin yanlışın olur. Ve Sünni dünyanın yanlışı işte budur. Dört Tane Ulema bir araya gelmiş ve herhangi bir konu üzerinde saçmalamış! Ve bu saçmalık, O gün bugündür devam ediyor. Ona da Şeriat diyorlar...!
Malesef... İslam dünyasının insanlığa söyleyebileceği hiç bir sözü, verebileceği hiçbir güzelliği kalmamıştır.