Yanlış götürülen dış politika sonucunda da başımıza s400 belasını aldık. F35’den olduk.
S400 aldığımız için F-35'den olmadık. Diğer bahsettiğiniz konuların ağırlıklı olduğu sorunlar nedeniyle F-35'den olduk. S400 sadece bahanesi oldu.
Motor ve kompozit zırh üzerinde tam gaz çalışırken, dış politikadaki "muhteşem yalnızlık" olayına da son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile! O da bu iktidarla olacak şey değil bana kalırsa. Çünkü dışarıda kimse RTE'ye güvenmeyecektir.
Acı gerçek bu. Bu gerçek daha uzun süreceğe benziyor. Siyasete girecek ama açmak gerek gibi...
Mevcut siyasi duruma bakarsak son dönemlerde kötü giden dış ilişkiler, ekonomi vs nedeniyle artık ciddi şekilde eleştirilen bir iktidar var. Buna karşın sadece iktidarı eleştiren, ancak eleştirdikleri sorunların çözümü için ciddi somut önerilerde bulunmayan ana muhalefet grubu var. Bir muhalefet partisi de, aslında artık muhalif değil, noter gibi görev yapıyor. İktidarın her icraatını onaylıyor. İlginç ve olağan dışı bir durum.
Her seçime aynı şekilde giriliyor ve aynı şekilde çıkılıyor. İktidar partisi icraatlarını seçimlerde abartarak halkın gözünün içine sokuyor. Buna yeni projelerini ve vaatlerini de ekliyor. Ayrıca doğrudan insanların egolarını okşayacak reklamlar, haberler yapıyorlar. Halk için rant projesiymiş vs fark etmiyor. Sadece kendilerine sunulan hizmet seçeneğine bakıyorlar. Resmen şov yapıyor. Muhalefet ise yine aynı. Sadece iktidarı eleştiriyor, hiçbir somut çözüm önerisi, hiç bir proje ortaya koymuyor. Sadece laf salatası yapıyor. Bu nedenle de güven vermiyorlar. Tabanları dışında kendilerine oy verenler sadece iktidara tepki nedeniyle oy verenler. Güvendikleri için değil!
Kısacası bu şartlar altında bugün bir seçim olsa bundan çok da farklı bir sonuç ortaya çıkmaz. Çıksa da uzun sürmez, tekrar seçime gidilir. Cumhurbaşkanının ekranlardaki son konuşmasına bakarsak ne iç siyasette, ne dış siyasette olumlu hiç bir değişim olmaz. Huylu huyundan vazgeçmez.